idler

From idle (adj):

Bu sayfada: idler, idle

Temel Çeviriler
İngilizce		Türkçe
idler n	(lazy person)	tembel/aylak/avare kimse i.
	(gündelik dil)	boş gezenin boş kalfası i.
	Tiffany sleeps all day. What an idler!

Temel Çeviriler
İngilizce		Türkçe
idle adj	(person: doing nothing) (kişi)	tembel, aylak, boş duran, boş gezen s.
	The workers were idle because of the late shipment of materials.
idle adj	(person: lazy)	tembel s.
		aylak s.
	Helen hoped that her idle daughter would become more motivated if she got a job.
idle⇒ vi	with away (pass time)	vakti boşa harcamak, zaman öldürmek f.
idle adj	(gossip, threats: pointless) (tehdit, vb.)	boş s.
	(söz, vb.)	asılsız s.
	The corporation disregarded the idle threats of the small union.
idle adj	(time: non-productive)	(zaman) boşa harcanan, boşa geçen s.
	Fred liked to spend his idle time fishing in the creek behind his house.
idle adj	([sth]: not being used)	kullanılmayan s.
		işlemeyen, işlemez s.
	The new equipment was left idle in the warehouse because of the endless bureaucracy.
idle vi	(engine: be left running)	(motor) rölantide/boşta çalışmak geçişsiz f.
	Peter let his car idle at the traffic light.
idle vi	(person: laze, do nothing)	tembellik etmek geçişsiz f.
		boş gezmek geçişsiz f.
		avarelik etmek, aylaklık etmek geçişsiz f.
	Ron was reprimanded by his boss for idling at work.

Ek Çeviriler
İngilizce		Türkçe
idle adj	(assets: unused)	kullanılmayan s.
	(sermaye, vb.)	atıl s.
		işletilmeyen s.
	Ken never left his money idle and always invested it well.
idle adj	(frivolous) (iş, vb.)	boş s.
		anlamsız, manasız s.
		önemsiz, ehemmiyetsiz s.
	Larry spent all his money on idle pleasures instead of planning for the future.
idle adj	(account, etc.: inactive) (hesap)	hareketsiz s.
		etkin olmayan s.
	If my phone is idle for two minutes, the screen turns itself off.

Bileşik Şekiller: idle \| ~~idler~~
İngilizce		Türkçe
idle talk n	(gossip, rumor)	söylenti i.
		dedikodu i.
	I've heard idle talk at the school gates that Liz may be getting a divorce.
idle talk n	(talk of trivial things)	boş konuşma, gereksiz konuşma i.
lying idle adj	(not being used)	hareketsiz durma i.
		kullanılmadan durma i.
		boş durma i.
	My brother bought a bicycle which he no longer uses and it's just lying idle in the garage.

'idler' bu girdilerde da bulundu:

İngilizce tanımda:

idler' sözcüğü/sözcükleri ile ilgili forum tartışmaları:

Turkish forumda "idler" konulu tartışma bulunamadı

A young idler, an old beggar - English Only forum
Any idler in need of a haircut can look - Mark Twain - English Only forum
idler - but in a nicer way - English Only forum
Loafer, idler, good-for-nothing? - English Only forum
six-deep idler - English Only forum

Go to Preferences page and choose from different actions for taps or mouse clicks.

Reklamlar

Reklamlar

Uygunsuz bir reklamı rapor et.
WordReference.com WORD OF THE DAY GET THE DAILY EMAIL!

Siteyi reklamsız görüntülemek için WordReference Destekçisi olun.