| Temel Çeviriler |
| appear⇒ vi | (come into view) | gözükmek, belirmek geçişsiz f. |
| | At last, they appeared at the far end of the beach. |
| | Nihayet kumsalın karşı tarafında gözüktüler. |
appear,
appear that vtr | (with clause: seem) | görünmek, gözükmek geçişsiz f. |
| | | benzemek, gibi görünmek f. |
| | | gibi gelmek f. |
| | It appears you were correct after all. |
| | Başından beri haklı görünüyorsunuz. |
| | İyi bir kadına benziyor. |
| | Bu konuda da yine sen haklısın gibime geliyor. |
| appear to be [sth] v expr | (seem, look) | gibi görünmek f. |
| | Ken appears to be very dedicated to his family. |
| appear to do [sth] v expr | (seem to do) | izlenimi vermek, izlenimi uyandırmak f. |
| | Jenny appears to know what she's doing. |
| appear to be doing [sth] v expr | ([sth]: seem) | gibi görünmek, gibi gözükmek f. |
| | The rain appears to be easing off. |
| appear to have done [sth] v expr | (person: seem) (kişi) | gibi görünmek, gibi gözükmek f. |
| | I appear to have lost my umbrella. |
| appear⇒ vi | (with an adj: look) | görünmek, gözükmek geçişsiz f. |
| | The moon appeared huge through her telescope. |
| | Audrey appears relaxed. |
| appear in [sth] vi + prep | (play a role, perform) (film, vb.) | rol almak geçişsiz f. |
| | He has appeared in several television shows. |
| appear in [sth] vi + prep | (be published) | yayınlanmak geçişsiz f. |
| | | basılmak geçişsiz f. |
| | The picture appeared in many newspapers. |
| Ek Çeviriler |
| appear vi | (occur) | meydana gelmek geçişsiz f. |
| | | vuku bulmak geçişsiz f. |
| | | zuhur etmek geçişsiz f. |
| | The Black Death first appeared in England in 1348. |
| appear vi | (come into being) | ortaya çıkmak |
| | | vücut bulmak geçişsiz f. |
| | The United Nations appeared as a result of the desire for global stability. |
| appear vi | (law: come before a court) (hukuk) | mahkeme huzuruna çıkmak geçişsiz f. |
| | | hazır bulunmak geçişsiz f. |
| | She will appear in court tomorrow to answer the charges. |
| appear for [sb] vi + prep | (represent in court) (mahkemede birisini) | temsil etmek geçişli f. |
| | | temsilen bulunmak f. |
| | Your Honor, I'm James Alfred III, appearing for the defendant. |