even

UK:*UK and possibly other pronunciationsUK and possibly other pronunciations/ˈiːvən/

US:USA pronunciation: IPAUSA pronunciation: IPA/ˈivən/

US:USA pronunciation: respellingUSA pronunciation: respelling'even': (ē′vən); 'Even': (ā′wən, ev′ən)


Inflections of 'even' (n):
evens
npl (All usages. Capitalized for the Siberian people.)
Even
npl (Can be used as a collective plural for the Siberian people—e.g. "Even have inhabited these lands for generations.")
  • WordReference
  • Definition
  • Synonyms
  • English Collocations
  • English Usage

WordReference English-Turkish Dictionary © 2025:

Temel Çeviriler
İngilizceTürkçe
even adv (still, yet)daha, daha da edat
  bile, dahi edat
 I feel even worse than I look.
 Göründüğümden daha da kötü hissediyorum.
 ⓘBu cümle, İngilizce cümlenin çevirisi değildir. Bu problemi üstün zekâlı arkadaşım bile çözemedi.
even adv (including: extreme case)bile edat
 It was so easy, even a child could do it.
even adv (despite)bile, dahi edat
  rağmen edat
 He didn't leave her even after all she had said.
even adj (flat)düz, düzgün, engebesiz s.
  ((cilt, vb.))pürüzsüz s.
 This floor's not very even.
 Bu zemin pek düz değil.
 ⓘBu cümle, İngilizce cümlenin çevirisi değildir. Pürüzsüz bir cilt yapısına sahip.
even adj (uniform)aynı, eşit, denk, müsavi s.
 Apply the paint in an even layer over the surface.
 Boyayı yüzeye eşit tabakalar halinde sürün.
even adj (level)aynı seviyede z.
 When you hang the curtains, remember that the curtain rod and the top of the window should be even.
even adj (no fluctuations)düzenli s.
 His pulse was very even.
 Nabzı çok düzenli atıyor.
even adj mainly US (equal in quantity)eşit miktarda s.
 Add an even mixture of milk and cream.
 Tarife eşit miktarda süt ve krema ekleyin.
even adj (sports: tied) ((spor))berabere z.
 She was winning a moment ago but now they're even.
 Az önce o kazanıyordu ama oyun şimdi berabere gidiyor.
even adj (number: divisible by two)çift (sayı) s.
 Since there's an even number of us we can work in pairs.
 Grubumuzda çift sayıda kişi bulunduğundan iki kişilik gruplar halinde çalışabiliriz.
  Önemli bir şeyler mi eksik? Hata bildirin ya da geliştirme önerin.
Ek Çeviriler
İngilizceTürkçe
even adj (smooth)düzgün s.
  düz s.
 He sanded the table to make the surface even.
even adj (equal)başabaş s.
  eşit s.
 They're such even players that their games go on forever.
even adj (exact)tam olarak, tamı tamına s.
 It cost an even two dollars.
even adj (horizontal)yatay, düz s.
 She made sure the pictures were even.
even adj (equal in measure) (ölçü)aynı, eşit s.
 The pressure has to be even in all four tyres.
even adj (people: owe nothing) ((borç kalmama anlamında))ödeşmiş s.
 After you make this payment we'll be even.
 Bu ödemeyi de yaptıktan sonra artık ödeşmiş olacağız.
even adj (temper: calm) (tavır, vb.)sakin s.
 She has intelligence, good looks and an even temper.
even n archaic or literary (evening)akşam i.
 It was a beautiful summer's even and everything was bathed in golden light.
Even n (member of Siberian people) (Sibirya halklarından)Evenki i.
 The Evens are a people living in the far east of Russia.
Even,
Lamut n		 (language)Evenki dili, Evenkice i.
 Varvara speaks both Even and Russian.
even⇒ vi (become equal)eşitlenmek geçişsiz f.
 The score evened towards the end of the game.
even [sth]⇒ vtr (make equal) ((skoru, vb.))eşitlemek geçişli f.
 United scored in the last minute to even the score.
even [sth] vtr (make level)düzleştirmek, düzgünleştirmek, düzlemek geçişli f.
 They used a roller to even the lawn.
 Çimenlik alanı düzleştirmek için silindir kullandılar.
even [sth] vtr (make smooth)düzleştirmek geçişli f.
  düzlemek geçişli f.
 He evened the surface of the door with a plane.
  Önemli bir şeyler mi eksik? Hata bildirin ya da geliştirme önerin.

WordReference English-Turkish Dictionary © 2025:

Deyimsel fiiller
İngilizceTürkçe
even out vi phrasal (become flatter or more level)düzleşmek geçişsiz f.
 When you're painting walls, using a roller will even out the paint surface.
even [sth] out vtr phrasal sep (make flatter or smoother)düzleştirmek geçişli f.
even out vi phrasal (become more balanced or equal)eşitlenmek geçişsiz f.
  denklenmek geçişsiz f.
even [sth] out vtr phrasal sep (make more balanced or equal)eşitlemek geçişli f.
  denklemek geçişli f.
even [sth] up vtr phrasal sep (make balanced, fair)dengeyi sağlamak geçişli f.
  eşitlemek geçişli f.
even up vi phrasal (balance out)eşitlenmek geçişsiz f.
  dengelenmek geçişsiz f.
  Önemli bir şeyler mi eksik? Hata bildirin ya da geliştirme önerin.

WordReference English-Turkish Dictionary © 2025:

Bileşik Şekiller:
İngilizceTürkçe
break even v expr (not make profit or loss)ne kar ne zarar etmek f.
  ancak masraflarını karşılamak f.
Not: A hyphen is used when the term is an adjective
 At the rate we're going, we'll be lucky to break even at year's end.
breakeven,
break-even n		 (equal income and expenses) (kazanç ve harcamaların eşit olması)başabaş noktası i.
  sıfır kar noktası i.
 We have to increase sales if we want to reach breakeven this year.
breakeven,
break-even adj		 (with income and expenses equal)başabaş s.
 The company is struggling to reach the breakeven point of $500,000.
even better adj (greater or nicer still)daha bile iyi z.
  daha bile güzel z.
 Vanilla ice cream is tasty, but with a little strawberry syrup it's even better.
even better adv (with more skill, etc.) (beceri, vb.)daha da iyi z.
 My husband cooks well, but I cook even better.
 He plays the guitar even better than we originally thought.
even if conj (in the unlikely case that)-e bile bağ.
  -e dahi bağ.
  ise de bağ.
 Even if we never see each other again, I'll always remember you.
 I'd still love chocolate even if everyone else hated it.
even less adj (not so, not as)daha da az s.
 This year's episodes of "Love or Lust" on TV are even less interesting than last year's.
even less adv (to a smaller degree)hele hiç z.
 I'm not keen on mice and I like rats even less.
even more adj (with an adjective or adverb: still more)daha da çok s.
 Vigilance is even more necessary now than it was two years ago.
even more adv (still more, all the more)daha da fazla z.
  daha da çok z.
 If you do this for her she'll love you even more.
even now adv (still, continuing in the present)şimdi bile z.
  şu anda bile z.
 Even now there are people who believe the moon landing was a hoax.
even number n (2, 4, 6, etc.)çift sayı i.
 All even numbers are divisible by two.
even so adv (nevertheless)öyle bile olsa z.
  yine de z.
 I know you don't like vegetables, darling. Even so, you must eat them.
even then adv (already)o zaman bile z.
 I was only five years old, but even then I knew that war was a terrible thing.
even though conj (although, despite the fact that)rağmen edat
  -diği halde edat
 I decided to walk to the library even though it was raining.
 Linda came to work even though she was sick.
even-tempered adj (mild mannered) (kişi)sakin s.
  yumuşak huylu s.
  mülayim s.
 My father was an even-tempered man who never raised his voice.
get even vi + adj (revenge)ödeşmek f.
  öcünü/intikamını almak f.
 After Sam tricked him, Derek was determined to get even.
get even with [sb] vi + adj (revenge) (birisiyle)hesaplaşmak f.
  ödeşmek f.
 I'm going to get even with him when I see him.
get even with [sb] for [sth] vi + adj (revenge) (birisine bir şeyin)hesabını sormak f.
  öcünü almak, intikamını almak f.
 Pilar made plans to get even with her sister for breaking her promise.
not even adv (emphatic exclusion)-i bile z.
 I don't know much at all about my great-grandparents - not even their names.
Not even! interj slang (emphatic no)hayır ünl.
  hiç de değil ünl.
 'Would you go out with Mitch if he asked you?' 'Not even!'
  Önemli bir şeyler mi eksik? Hata bildirin ya da geliştirme önerin.
'even' bu girdilerde da bulundu:
İngilizce tanımda:
all the more - all the more so - all the same - although - as much as - average out - balance out - better than ever - close - despite the fact that - despite this - equalize - for all that - if ever - just the same - lay flat - legato - level - level off - level out - may - nary - neck and neck - nevertheless - odd number - parity - quit - regularize - smooth - smoother - smoothness - so much as - stabilize - still - straight - that said - though - tie - to this day - whether or not - withal - worse still - yet still
Eşdizimler: even the playing field, an even [road, surface, table], evened the [score, odds, series, match], daha fazlası...

even' sözcüğü/sözcükleri ile ilgili forum tartışmaları:

  • Go to Preferences page and choose from different actions for taps or mouse clicks.
"even" için Google Çeviri'nin tercümesine göz atabilirsiniz.

Diğer dillerde: İspanyolca | Fransızca | İtalyanca | Portekizce | Romence | Almanca | Hollandaca | İsveççe | Rusça | Polonyaca (Lehçe) | Çekçe | Yunanca | Çince | Japonca | Korece | Arapça

Reklamlar
Reklamlar
Uygunsuz bir reklamı rapor et.
WordReference.com
WORD OF THE DAY
GET THE DAILY EMAIL!

Siteyi reklamsız görüntülemek için WordReference Destekçisi olun.