Çevrimiçi Dil Sözlükleri

vuku

Temel Çeviriler
Türkçe		İngilizce
vuku		occurence
		happening

Önemli bir şeyler mi eksik? Hata bildirin ya da geliştirme önerin.

Bileşik Şekiller:
İngilizce		Türkçe
appear vi	(occur)	meydana gelmek geçişsiz f.
		vuku bulmak geçişsiz f.
		zuhur etmek geçişsiz f.
	The Black Death first appeared in England in 1348.
come to be v expr	(arise, happen)	oluşmak f.
	(resmi)	vuku bulmak f.
	How did it come to be that British and American English spell 'colour' differently?
frequent adj	(happening often)	sık sık olan/vuku bulan s.
	The boy has frequent headaches that doctors can't explain.
issue from sth vi + prep	(arise due to sth)	ortaya çıkmak geçişsiz f.
		kaynaklanmak geçişsiz f.
		doğmak, vuku bulmak geçişsiz f.
		sadır olmak geçişsiz f.
	Many problems issued from that decision.
occur vi	(happen)	cereyan etmek, ortaya çıkmak, gerçekleşmek, vuku bulmak geçişsiz f.
	This problem has only occurred once.
	Bu sorun sadece bir kez ortaya çıktı.
pass vi	formal (happen)	olmak geçişsiz f.
		meydana gelmek geçişsiz f.
	(resmi dil)	vuku bulmak, cereyan etmek geçişsiz f.
	They agreed to forget all that had passed before and start anew.
play out vi phrasal	(proceed to the end)	vuku bulmak f.
	Nobody knows how this little drama will play out.
prelude sth vtr	(precede)	önce gelmek f.
		öncesinde vuku bulmak f.
	The initial assault on the village preluded the full-scale attack that began the next day.
recur vi	(happen again)	tekrar olmak, tekrar meydana gelmek, tekrar vuku bulmak geçişsiz f.
		(hastalık, vb.) nüksetmek geçişsiz f.
	This alignment of the planets won't recur for another 20 years.
recurrence n	uncountable (repetition)	tekrar olan/vuku bulan/tekerrür eden şey i.
	The recurrence of pain in his leg prompted Dave to see a doctor.
a recurrence of sth n	(further instance of sth)	tekrar olma, tekrar vuku bulma, tekerrür etme i.
	(hastalık, vb.)	nüksetme, depreşme i.
	We're expecting a recurrence of snowfall later today.
shake out vi phrasal	informal, figurative (transpire, happen)	meydana gelmek f.
		olmak f.
		vuku bulmak f.
take place vtr + n	(happen, be held)	meydana gelmek f.
		vaki olmak, vuku bulmak, cereyan etmek f.
		(olay, vb.) bir yerde geçmek f.
	The concert took place in a bar.
	The next election in my village will take place on April 6th.
transpire vi	(happen, occur)	olmak, vuku bulmak, meydana gelmek geçişsiz f.
	If such a thing should transpire, call me right away.

Önemli bir şeyler mi eksik? Hata bildirin ya da geliştirme önerin.

vuku' sözcüğü/sözcükleri ile ilgili forum tartışmaları:

• Go to Preferences page and choose from different actions for taps or mouse clicks.

"vuku" için Google Çeviri'nin tercümesine göz atabilirsiniz.

Diğer dillerde: İspanyolca | Fransızca | Portekizce | İtalyanca | Almanca | Hollandaca | İsveççe | Polonyaca | Romence | Çekçe | Yunanca | Çince | Japonca | Korece | Arapça