WordReference English-Turkish Dictionary © 2025:

Temel Çeviriler
İngilizceTürkçe
justify [sth]⇒ vtr (give reason for)gerekçe göstermek, gerekçelemek geçişli f.
 He tried to justify his rudeness by saying he'd been tired.
justify [sth] to [sb] vtr + prep (give reason, excuse)haklı göstermek geçişli f.
 I tried to justify the price of house to my husband, but he said it was not a good value.
justify [sth] vtr (text: align at the sides)(metin) hizalamak geçişli f.
  (sayfa) yanaştırmak geçişli f.
 If you justify the text it will look neater.
justify [sth] vtr (prove right)doğrulamak, doğruluğunu kanıtlamak, doğru olduğunu ispat etmek f.
  haklı çıkarmak geçişli f.
 I think my high marks justify my decision to take fewer classes.
justify doing [sth] v expr (be a good reason, excuse)temize çıkarmak f.
  haklı çıkarmak f.
 Nothing justifies hitting a child.
  Önemli bir şeyler mi eksik? Hata bildirin ya da geliştirme önerin.

justifies' sözcüğü/sözcükleri ile ilgili forum tartışmaları:

  • Go to Preferences page and choose from different actions for taps or mouse clicks.
"justifies" için Google Çeviri'nin tercümesine göz atabilirsiniz.

Diğer dillerde: İspanyolca | Fransızca | İtalyanca | Portekizce | Romence | Almanca | Hollandaca | İsveççe | Rusça | Polonyaca (Lehçe) | Çekçe | Yunanca | Çince | Japonca | Korece | Arapça

Reklamlar
Reklamlar
Uygunsuz bir reklamı rapor et.
WordReference.com
WORD OF THE DAY
GET THE DAILY EMAIL!

Siteyi reklamsız görüntülemek için WordReference Destekçisi olun.