Çevrimiçi Dil Sözlükleri

stil

Temel Çeviriler
Türkçe		İngilizce
stil		style

Önemli bir şeyler mi eksik? Hata bildirin ya da geliştirme önerin.

Temel Çeviriler
İngilizce		Türkçe
fashion n	(trend)	moda i.
		stil, tarz, biçim i.
	Pointy shoes are the fashion this year.
	Sivri burunlu ayakkabılar bu sene modadır.
	Kıyafette bu tarzı (or: stili) hiç beğenmiyorum.
flair n	(style)	üslup, stil, tarz i.
	Shaun always dresses with a lot of flair.
elan n	(style, flair)	tarz, stil i.
		canlılık, ateşlilik i.
	Even when he arrives late he arrives with elan.
panache n	(style, flair)	stil, tarz i.
		zerafet i.
	The gossip magazine only hired writers with panache.
design n	(styling)	tarz, stil i.
	I like the design of this new mobile phone.
vein n	(manner, style)	tarz, stil i.
		şekil, biçim i.
		huy, mizaç i.
	If you continue in that vein, I won't answer any more of your questions.
touch n	figurative (style)	üslup, stil i.
	The designer from Milan added an Italian touch to the room.
	Milanolu tasarımcı, dekorasyonunu yaptığı odaya İtalyan stilini getirdi.
stroke n	(swimming: type of movement) (yüzme)	stil i.
	Mike's favorite stroke was the crawl.

Önemli bir şeyler mi eksik? Hata bildirin ya da geliştirme önerin.

Ek Çeviriler
İngilizce		Türkçe
look n	(fashion: style) (moda)	stil i.
		tarz i.
	I like her look; it is part urban, part punk.
way n	(mode, style)	tarz, stil i.
	The modern way uses brighter colours.
style n	(clothing design)	giyim tarzı, stil i.
	Her outfit has a hippie style.
turn n	figurative (style) (mecazlı)	tarz, stil i.
		biçim i.
	The stylist gave the dress a modern turn.
build n	(style)	tarz, stil i.
	I really like the build of that house - is it neo-Gothic?
key n	(style, tone)	ton i.
		tarz, stil i.
	Her house is decorated in a very soft key.
brand n	(style, manner)	tarz, stil i.
		usul i.
	The others didn't share his brand of conservatism.
cast n	rare (style, appearance)	tarz, stil i.
		dış görünüş i.
	The cast of her clothing is often Bohemian.
drip n	slang (look, style)	stil i.

Önemli bir şeyler mi eksik? Hata bildirin ya da geliştirme önerin.

Bileşik Şekiller:
İngilizce		Türkçe
freestyle n	(sporting event using any moves) (spor)	serbest stil i.
	As a skier I was nervous to try freestyle, but now it's my favorite event.
funky adj	slang (stylish)	(tarz, stil) alışılmadık s.
	Kelsey had a funky sense of style.
modernity n	(modern style, modernness)	modernlik i.
		çağdaşlık i.
		modern tarz/stil i.
	My interior decorator believes in modernity.
style n	(artistic features)	(sanatsal) stil, biçem, üslup, tarz i.
	Van Gogh has a distinctive style of painting.
	Van Gogh'un kendine özgü bir stili (or: üslubu) vardır.
style vi	(make decorative work)	stil vermek f.
		şekil vermek, biçim vermek f.
	Styling is my favourite part of hairdressing.
stylize sth, also UK: stylise sth vtr	(give sth a certain style)	stil vermek f.
		stilize etmek f.
		üsluplaştırmak f.

Önemli bir şeyler mi eksik? Hata bildirin ya da geliştirme önerin.

stil' sözcüğü/sözcükleri ile ilgili forum tartışmaları:

• Go to Preferences page and choose from different actions for taps or mouse clicks.

"stil" için Google Çeviri'nin tercümesine göz atabilirsiniz.

Diğer dillerde: İspanyolca | Fransızca | Portekizce | İtalyanca | Almanca | Hollandaca | İsveççe | Polonyaca | Romence | Çekçe | Yunanca | Çince | Japonca | Korece | Arapça