WordReference English-Turkish Dictionary © 2025:

Temel Çeviriler
Türkçeİngilizce
genellikle generally
  usually
  Önemli bir şeyler mi eksik? Hata bildirin ya da geliştirme önerin.

WordReference English-Turkish Dictionary © 2025:

Sözlüğün diğer tarafından eşleşen girdiler
Temel Çeviriler
İngilizceTürkçe
normally adv (generally)normalde, genelde, genellikle z.
 Normally school is very boring for the students.
commonly adv (usually)genellikle, çoğunlukla, ekseriyetle, ekseriya z.
 Fever is commonly a symptom of infection.
typically adv (usually)genellikle, genelde z.
 Spring here is typically cool, with frequent rain.
habitually adv (usually, regularly)genellikle z.
  adet üzere z.
  alışıldığı şekilde z.
 Geoffrey is habitually late to work in the mornings.
by and large adv (in general, on the whole)genelde, genellikle, genel olarak z.
 Not everything about my job is good, but by and large, I enjoy it.
broadly speaking adv (in general)genelde, genellikle z.
  genel itibariyle z.
  umumiyetle z.
 Broadly speaking, John doesn't agree with the Conservative Party.
in general adv (generally, as a rule)genelde z.
  genellikle z.
  umumiyetle z.
  genel olarak z.
 In general I prefer milk chocolate to dark chocolate.
in the main adv (mostly, largely)genellikle, genelde z.
  çoğunlukla, ekseriyetle z.
 I like dogs in the main, but my sister's dog's a nasty vicious specimen.
more often than not adv (usually)çoğu zaman z.
  çoğu kez, çoğu defa z.
  çoğunlukla z.
  genellikle z.
 Our children's clothes are, more often than not, made in China.
on average adv (usually, typically)ortalama olarak z.
  genellikle z.
  umumiyetle z.
 A person blinks, on average, 6,250,000 times per year.
most often adv (usually, chiefly)çoğunlukla z.
  genellikle z.
 Cacti are most often found in deserts.
as a rule expr (usually)genellikle, genelde z.
  umumiyetle z.
  ekseriyetle z.
 As a rule, we go to bed early on weeknights.
usually adv (habitually)genellikle, genelde, ekseriyetle z.
 I usually have a glass of wine with dinner.
 Genelde, akşam yemeği ile birlikte bir bardak şarap içerim.
mostly adv (usually)genellikle, çoğu zaman z.
  ekseriya, ekseriyetle z.
 He is mostly here, except when he has meetings.
generally adv (usually)genellikle, genel olarak, genelde z.
 Kelly generally didn't go out to eat; she preferred to cook.
usually adv (commonly)yaygın olarak z.
  genellikle, ekseriyetle z.
  çoğunlukla z.
 Rose bouquets are usually red.
  Önemli bir şeyler mi eksik? Hata bildirin ya da geliştirme önerin.
Ek Çeviriler
İngilizceTürkçe
ordinarily adv (usually)genellikle z.
  normal olarak z.
  normalde, normalinde z.
 Ordinarily I cycle to work, but because I have a flat tyre, I'm taking the bus today.
customarily adv (typically)genellikle z.
  alışıldığı gibi z.
  alışılagelmiş şekliyle z.
 Customarily, a bride's father walks her down the aisle.
  Önemli bir şeyler mi eksik? Hata bildirin ya da geliştirme önerin.
Bileşik Şekiller:
İngilizceTürkçe
mobile n (dynamic sculpture)(genellikle tavana asılan) hareketli süs eşyası i.
 Susan put a mobile over her daughter's crib.
  Önemli bir şeyler mi eksik? Hata bildirin ya da geliştirme önerin.

genellikle' sözcüğü/sözcükleri ile ilgili forum tartışmaları:

  • Go to Preferences page and choose from different actions for taps or mouse clicks.
"genellikle" için Google Çeviri'nin tercümesine göz atabilirsiniz.

Diğer dillerde: İspanyolca | Fransızca | Portekizce | İtalyanca | Almanca | Hollandaca | İsveççe | Polonyaca | Romence | Çekçe | Yunanca | Çince | Japonca | Korece | Arapça

Reklamlar
Reklamlar
Uygunsuz bir reklamı rapor et.
WordReference.com
WORD OF THE DAY
GET THE DAILY EMAIL!